Covid 19 Sonrası Ticari Hayat ve Akıllı Sözleşmeler

Covid 19 Sonrası Ticari Hayat ve Akıllı Sözleşmeler

Akıllı Sözleşme Ne Demektir?

 

İlkel halleri çoktan ticari yaşamda yerini almış olan akıllı sözleşmeler, daha karmaşık sözleşmelerin bilgisayar kodlarına dönüştürülmesi fikrinden yola çıkılarak 1994 yılından itibaren geliştirilmeye başlamış.

 

Su satan bir dükkâna girip bir şişe su almak istediğinizde, dükkânı sahibi ile bir alışveriş sözleşmesi gerçekleştirirsiniz. Dükkân sahibi su fiyatını söyleyerek size bir teklifte bulunur, siz ise bir şişe su sipariş ederek teklifi kabul etmiş olursunuz ve tam da o anda dükkân sahibi ile sizin aranızda bir alım satım sözleşmesi kurulmuş olur.

 

Kurulan bu sözleşme hükümlerine göre sizin borcunuz bir şişe su parasını ödemek, dükkân sahibinin borcu ise sipariş etmiş olduğunuz suyu size teslim etmektir.

 

Sözleşmedeki taraflardan birisi edimini yerine getirmekle borcundan kurtulur ve karşı tarafın edimi muaccel hale gelir. Karşı taraf da edimini yerine getirdiği zaman sözleşme tamamen ifa edilmiş, alım satım gerçekleşmiş olur.

 

Sözleşme hükümlerine göre, siz önce bir şişe suyun parasını tam olarak ödemişseniz, dükkân sahibi size parasını ödediğiniz şeyi teslim edip zilyetliğini ve mülkiyetini devir etmekle yükümlüdür. Eğer dükkân sahibi size suyu teslim etmiş zilyetliğini devir etmiş ise, siz teslim aldığınız bir şişe suyun parasını dükkân sahibine ödemekle yükümlüsünüzdür.

 

Suyu dükkândan almak yerine bir su otomatından da alabilirsiniz. Bu takdirde yapacağınız şey, su bedeli olan parayı makinenin ödeme cihazına koymak ve satın almak istediğiniz ürünün numarasını makineye tuşlamaktan ibarettir. Siz bu işlemleri gerçekleştirdikten sonra, makine sipariş etmiş olduğunuz suyu teslim alacağınız hazneye düşürecek ve parasını ödediğiniz suyun zilyetliğini ve mülkiyetini size devir edecektir.

 

Günlük hayatımızda sıkça gerçekleştirdiğimiz bu eylem aslında su otomatı sahibi olan şirket ile gerçekleştirmiş oldunuz bir akıllı sözleşmedir.

 

Otomat sahibi şirket, otomatın içerisindeki ürünleri teşhir edip fiyatlarını belirli kılarak alıcılara bir teklif sunmaktadır. Alıcılar da parayı otomata atıp, ürün numarasını tuşlayarak, teklifi kabul etmiş ve alıcının borcu olan ödeme edimini yerine getirmiş olurlar.

 

Alım satım konusu ürün bedelini teslim alan su otomatı şirketinin borcu, alıcının parasını ödemesiyle muaccel hale gelmiş olur, yani alıcının parasını ödediği şeyi teslim etme yükümündedir. Bu yüküm, otomat içerisindeki gömülü yazılım sayesinde algılanarak bir şişe su, onun zilyetliğine ve mülkiyetine sahip olabileceğiniz hazneye düşürülerek ifa edilir.

 

Alım satım sözleşmesi gibi tam iki taraflı anlık sözleşmeler dışında, ulaşım sözleşmesi gibi süreli sözleşmeler de akıllı sözleşmeler aracılığıyla yaşamımıza girmiştir. Her gün kullandığımız metro ve otobüslerdeki akıllı kartlar ile yapmış olduğumuz yolculukta da önce ulaşım bedelini öder, daha sonra ulaşım hizmetinin gerçekleşmesini bekleriz.

 

 

 

Yukarıda ilkel şekillerine dair örnekler verdiğimiz;  dijital şekilde sıralanmış ve protokoller içeren taahhütler bütünü olan ve tarafların bu protokollere göre taahhütlerini ifa ettikleri akıllı sözleşmeler, blokzincir teknolojisi ile daha karmaşık sözleşmelerin yapılabilmesine olanak tanır hale gelmiştir.

 

Blokzincir teknolojisi ile akıllı sözleşme gerçekleştirmek neyi sağlıyor?

 

Blokzincir teknolojisi güven unsuruna gerek kalmaksızın, birbirine güvenmeyen, güvenmesi de gerekmeyen insanlar arasında belirli işlemleri denetlemek ve gerçekleştirebilmek amacıyla oluşturuldu.

 

Sözleşmelerde güven unsuru oldukça önemlidir. Ancak yine bu güven unsuru sözleşmenin en zayıf yanlarından birisini oluşturur ve güvenin boşa çıkması sözleşme ihlalinin de nedenini oluşturur.

 

“Kimseye güvenmezsen, güvenin boşa çıkmaz!” İlkesiyle oluşturulan akıllı sözleşmelerde, sözleşmenin yerine getirilmesi güvene değil, önceden belirlenmiş eylemlerin yerine getirilmesine ve bu eylemlerin makineler ve diğer bilgi kaynakları aracılığıyla ( internet, iot, vb…) yazılım tarafından algılanmasına bağlıdır. Yani bir taraf üzerine düşen edimini/eylemini yerine getirirse, bu edimin/eylemin yerine getirildiği yazılım tarafından otomatik olarak algılanır ve makine insan müdahalesine gerek kalmadan otomatik olarak karşı tarafın ediminin yerine getirilmesini sağlayacak eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlar.

 

Makine aracılığıyla kurmuş olduğunuz akıllı sözleşmede, yukarıdaki örnekten yola çıkacak olursak; dükkân sahibinin sizden aldığı parayı inkâr edip, unutup suyunuzu vermemesi, eksik para üstü vermesi, size ağzı önceden açılmış su vermesi gibi bir durumla karşılaşmazsınız. Paranızı her attığınızda talep ettiğiniz suyu alacağınız veya her akıllı kart basışınızda hedeflediğiniz yere gideceğiniz garantidir ( makinelerin bozulması halleri hariç).

 

Akıllı Sözleşmeler İle Neler Yapılabilir?

 

Blokzincir teknolojisi ile günlük ve ticari hayatımızdaki birçok sözleşme kodlara dönüştürülüp,  daha güvenli, daha verimli, daha çabuk ve kolay sonuç doğuran akıllı sözleşmeler haline dönüştürülebilir.

 

Mülkiyeti size ait olan evinizi 200.000. TL bedelle satmak istediğinizi ve alıcı ile de anlaştığınızı varsayalım.

 

Bunun için yapmanız gereken şey; öncelikle tapudan randevu almak, işlemleri gerçekleştirmek için bazı belgeleri yanınızda bulundurmak, tapu memurunun işlemleri gerçekleştirmesini beklemek ve işlem anında alıcının alım satım bedelini hesabınıza göndermiş olduğunu teyit etmek, daha sonra da bedelini tamamen aldığınızı beyan edip işlemi tapu memuru önünde gerçekleştirmektir.

 

Bir an için tapu işlemlerini akıllı sözleşmeler ile yürütülebildiğini, bunun için gerekli teknolojik ve hukuki altyapının sağlandığını varsayalım. Aynı alım satım sözleşmesini aşağıdaki şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

 

  • Bilgisayar üzerinden, tapu işlemlerini gerçekleştireceğiniz blokzincir ağına katılarak size sağlanan kamuya açık bir anahtar ve sadece size özel anahtar edinirsiniz.

 

  • Bu işlemden sonra yine bilgisayar aracılığıyla, size tanınan kamuya açık anahtar ile, evinizi satmak üzere bir akıllı sözleşme oluşturmanız gerekmekte; Varsayalım ki evinizi 200.000 TL bedelle satmak istiyorsunuz. Bu halde sözleşmenin içeriği, belirttiğiniz hesabınıza 200.000 TL yatırılması halinde, tapuda kaydı belli olan gayrimenkul mülkiyetini ve zilyetliğini parayı yatıran alıcıya devir etmek olsun.

 

  • Alıcının evi görüp beğenmesinin ardından tek yapacağı şey, parayı akıllı sözleşmede belirttiğiniz hesaba yatırmak olacaktır. Paranın hesabınıza yatmasıyla birlikte, tapunun mülkiyeti yazılım tarafından otomatik olarak parayı yatırana devir edilecektir.

 

  • Aynı yazılım, aynı anda evinizde bulunan akıllı kilidin şifresini de alıcıya göndererek evin zilyetliğinin devrini de gerçekleştirecektir.

 

Alıcı, hiç tapu dairesine gitmeden, evi görüp beğendiği anda birkaç saniye içerisinde yukarıdaki işlemleri gerçekleştirebilir. Birkaç saniye içerisinde siz paranıza, alıcı da evine kavuşmuş olur. Bekleme derdi, para yattı mı yatmadı mı kontrol etme derdi gibi hiçbir problemle de karşılaşmazsınız.

 

Akıllı Sözleşmeler Neden Güvenli, Blokzincir Nasıl Çalışıyor?

 

Blokzincir teknoloji, içerisinde birçok teknik terimi barındıran, nispeten oldukça yeni bir yazılım teknolojisidir. Tüm bu teknik terimleri açıklamak oldukça zor olacağı için blokzincir teknolojisini iki temel özelliğine değinerek neden teknolojinin oldukça güvenli olduğunu açıklamaya çalışalım.

 

Öncelikle ‘’ Blokzincir ne değildir?’’  sorusunu cevaplamamız,  blokzincir teknolojisini anlamamıza yardımcı olacaktır.  Bu soruya, “Blokzincir bir veri tabanı sistemi değil bir veri kayıt sistemidir diyebiliriz. Çünkü blokzincire kaydedilen veri, bir daha silinemez ve değiştirilemez, veri tabanlarında ise durum tam tersidir.

 

Verilerin kayıt edilme şekli ise blokzincire adını veren şeydir, blokzincir teknolojisinde veriler bloklar halinde ve birbirine bağlı zincirler şeklinde kayıt edilir.

 

Ne demek bloklar ve zincirler halinde kayıt etmek?

 

Blokzincir teknolojisi ile veri kaydetmeye başladığımızı düşünelim, kaydettiğimiz veriler bir blok oluşturana kadar kayıt edildikten sonra ( Bitcoin’de bu 10 dakikalık süre içerisinde kaydedilen verilere tekabül ediyor, fakat farklı blokzincirlerde daha farklı olabilir) bir algoritma sayesinde şifrelenerek kaydedilmiş olan verilerin bulunduğu veri bloğu mühürlenir. Devam eden verilerin kaydı ilk veri bloğuna eklenecek ikinci bir blok üzerinden gerçekleştirilecektir.

 

İkinci blok ise ilk blok oluşturulduktan sonra algoritma tarafından yaratılan şifre ile başlar ve veriler bu şifreyi takip ederek kaydedilir ve nihayet 2. blok da belirli bir süre sonra algoritma sayesinde yeni bir şifre oluşturarak mühürlenir ve 3. blok oluşturulmaya başlanır,

 

Üçüncü blok da ikinci blok mühürlenirken oluşturulan şifre ile başlar ve veri kaydı devam eder. Nihayetinde 3. blok da bir şifre kaydıyla kapanır ve 4. blok bu şifre kaydıyla başlar. Veri kaydı bu şekilde bir önceki bloğun kapanış şifresine bağlı zincirler halinde devam eder.

 

Verilerin bu şekilde şifrelenerek, saklanması artık onları değiştirilemez hale getirir.

 

Blokzincir teknolojisinin diğer temel özelliği ise; verilerin bir merkezin tekelinde olmaması fakat blokzincir ağına bağlanan her bir bilgisayar tarafından birer kopyasının paylaşılması ve saklanmasıdır.

 

Yani her bir bloktaki veriler ve şifreler birbirinin tamamen aynı olarak blokzincir ağına bağlı diğer bilgisayarlarda da saklanır.

 

Blokzincir ile kaydedilmiş verilerden herhangi birinin değiştirilmek istenmesi halinde, içinde değiştirilen veriyi barındıran blok, tamamen farklı yeni bir şifre oluşturur ancak bu yeni şifre, değişen verinin bulunduğu bloğu zincir halinde takip eden diğer bloktaki şifre ile aynı olmayacaktır ve verinin değiştirildiği bilgisayar ağ dışı kalacaktır. ( Ağ dışı bırakılma blokzincir teknolojisinin çalışma prensiplerinden birisi olan konsensüs sayesinde gerçekleşir)

 

Yani işlemiş olduğunuz veriye bir virgül dahi eklemiş olsanız, sonuçta tamamen farklı bir şifre verecek, işleme yaptığınız verinin bulunduğu bloğu takip eden blokta bu şifre olmadığı için sistem sizi ağ dışına itecektir.

 

Dolayısıyla, yukarıdaki gayrimenkul alım satım örneğini ele alacak olursak, tapu kayıtlarının değiştirilmesi imkânsız hale gelecek, keza tapu bedelinin gönderimi hiçbir şekilde dışardan müdahale bilgisayar korsanlığı gibi yöntemlerle taklit edilemeyecek, bedele müdahale edilemeyecektir.

 

Keza, ‘’Bizanslı General Problemi’’ adı verilen bir başka protokol de blokzincire bağlı bilgisayarların dışarıdan gelen saldırı ve yanıltmalara karşı korunmasını ve birlikte hareket etmelerini sağlar, ancak bu da yazılım ile ilgili teknik detay olduğu için burada konuya değinilmeyecektir.

 

Blokzincir İle Her Konuda Akıllı Sözleşme Yapılabilir Mi?

 

Akıllı sözleşmeler, güven değil veri/eylem üzerine kurulur. Dolayısıyla bağımsız kaynaklardan ve/veya makineler aracılığıyla elde edilebilecek verilere dayandıktan sonra her konuda akıllı sözleşme yapabilirsiniz. ( Blokzincir dışındaki veriler “oracle” adı verilen yazılım vasıtasıyla ulaşır)

 

Örnek vermek gerekirse, akıllı sözleşme ile bir deprem sigortası yaptırdığınızı, bu sigorta sözleşmesinde a- Deprem halinde b-Belirlenen uzman firma tarafından yapılacak incelemede belirlenen bedelin tarafınıza ödeneceği yazılmış olsun.

 

Deprem olduğuna dair verilerin alınacağı kaynağın Kandilli Rasathanesi, uzman firmanın da X Mühendislik Firması olduğunu varsayalım.

 

Deprem sonrası evinizde hasar olması hallerinde, sigortaya haber vermek, sigorta eksperini beklemek zorunda kalmadan sözleşme şartları yerine getirilebilir.

 

Bilgisayar, verileri kendiliğinden Kandilli Rasathanesi’nden alarak Blokzincire işleyerek deprem olup olmadığını tespit edecek ve belirli formatta girilen uzman firmanın raporu ile de raporda belirtilen zararı doğrudan sigorta firmasından alarak sizin hesabınıza gönderecektir.

 

 

 

Uluslararası Ticarete bir örnek vermek istersek;

 

Kolombiya’dan belirli özelliklere sahip kahve ithal etmek istediğinizi varsayalım, üretici firma ile yapacağınız akıllı sözleşmede a- kahve miktarı b-kahve kalitesi ve özellikleri c-paketleme şekli d- ulaşım şekli e-yükleme ve teslim süresi f-sigorta g-birim bedel ve toplam bedel belirtilmiş olsun.

 

Yukarıdaki akıllı sözleşmede belirtilen koşulların her birinin gerçekleşip gerçekleşmediği, bağımsız kuruluşlar ve/veya makineler aracılığıyla blokzincire işlenecek verilerle herkes tarafından görülebilir ve takip edilebilir. Her bir verinin işlenmesi ve tüm koşulların yerine gelmesiyle de para otomatik olarak üreticinin hesabına aktarılır.

 

Aksi takdirde, yani, kahve belirlenen özelliklere uymaz ve/veya süresinde teslim edilmez ve/veya kararlaştırılan ulaşım biçimiyle teslim edilmez ise, sözleşmedeki alıcının ödeme yükümü oluşmayacak, dolayısıyla ithalatçı açısından risk de gerçekleşmeyecektir. Tam tersi ithalatçı, akıllı sözleşmeye bir madde koyarak, yukarıdakilerin gerçekleşmemesi hallerinde uğrayacağı zarara karşılık cezai şart da talep edebilir. Bu gibi hallerde, örneğin teslimin süresinde yapılmaması halinde, alıcının hiçbir işlem yapmasına gerek kalmadan cezai şart bedeli, ihracatçının hesabından doğrudan transfer edilecektir.

 

Olaya satıcı açısından bakarsak, ürününe güvenen dürüst satıcı, ürünü sözleşme koşullarına uygun olarak teslim ettiği anda, akreditif, swift ve benzeri masraflı ve zahmetli ödeme yöntemlerine gerek kalmaksızın, doğrudan ürün bedelini tahsil edebilecektir.

 

Hiç kimseye güvenmek zorunda olmadığınız bu tip uluslararası ticarette, ticaretin miktarı da büyüyecek ve ticaret daha da şeffaflaşacaktır. ( Uluslararası Ticaret odası/ICC  ve birçok kuruluş, uluslararası ticarette akıllı sözleşmelerin kurulumu üzerine çalışmaktadır. )

 

Sonuç Olarak

 

Akıllı sözleşmeler, uluslararası ticaret, bankacılık, ulaşım lojistik, sigorta, emlak, fikir ve sanat eserleri gibi alanlarda kullanıma başlamışsa da gerekli teknolojinin henüz emekleme aşamasında olması, klasik hukuksal altyapı ile entegrasyonunun gerçekleşmemesi gibi birçok nedenle henüz yoğun biçimde ticari hayata girmiş değildir.

 

Ancak nasıl 2000’li yılların başında hayatımızda olmayan Google, Whatsapp, Facebook gibi firmalar, akıllı telefonlar internet 2.0 ile hayatımıza girmiş ve hayatımızın vazgeçilmez parçası olmuşsa, yeni başlayan internet 3.0 ile blokzincir uygulamalarının ve bu uygulamalardan birisi olan akıllı sözleşmelerin de gittikçe artan oranda hayatımızdaki yerini almaya başlayacağını bunun için şimdiden hazırlıklı olmak gerektiğini söyleyebiliriz.

 

 

Av. Sabit HALAT

İstanbul- 09 Mart 2020

 

 

No Comments

Post A Comment